<?php bloginfo('title'); ?> - <?php the_title(); ?>

logo


Güzel Olan Ne Varsa..

Site Map Contacts anasayfa

ANKET

Kuran-i Kerim'i Günde Kaç Kez Okuyorsunuz?

NE VAR NE YOK



Bugün:3
Tıklanma:6
Online:
İpniz:46.197.126.132

EN GÜZEL İSİMLER


"O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Haşr-24)"

ALLAH
(Uluhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplayan İsm-i Azam)

RAHMÂN
(Bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden)

RAHÎM
(Çok merhamet eden, nimet veren)

MELİK
(Bütün kainatın tek sahibi ve mutlak hükümdarı)

KUDDÛS
(Hatadan, gafletten ve her eksiklikten münezzeh)

SELÂM
(Esenlik veren, kullarını selamete çıkaran)

MÜ'MİN
(Gönüllere iman ışığını veren, vaadine güvenilen)

MÜHEYMİN
(Kainatın bütün işlerini gözetip yöneten)

AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)

CEBBÂR
(İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan)

MÜTEKEBBİR
(Her şeyde büyüklüğünü gösteren)

HÂLIK
(Büyün mevcudatı takdirine uygun şekilde yaratan)

BÂRİ'
(Bir model olmaksızın canlıları yaratan)

MUSAVVİR
(Her şeye şekil ve özellik veren)

GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan)

KAHHÂR
(Her şeye her istediğini yapacak şekilde galip ve hakim)

VEHHÂB
(Karşılık beklemeden bol bol veren)

REZZÂK
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren)

FETTÂH
(Zorlukları kolaylaştıran ve iyilik kapılarını açan)

ALÎM
(Herşeyi çok iyi bilen)

KÂBID
(Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan)

BÂSIT
(Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan)

HÂFID
(Alçaltan, zillete düşüren)

RÂFİ'
(Yukarı kaldıran, yükselten)

MUİZ
(Yücelten, izzet ve şeref veren)

MÜZİL
(Alçaltan, zillet veren)

SEMİ'
(Her şeyi işiten)

BASÎR
(Her şeyi gören)

HAKEM
(Son hükmü veren)

ADL
(Mutlak adalet sahibi, çok adaletli)

LATÎF
(Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip, sezilmez yollarla karşılayan)

HABÎR
(Her şeyin iç yüzünden haberdar olan)

HALÎM
(Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen)

AZÎM
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

GAFÛR
(Bütün günahları bağışlayan)

ŞEKÛR
(Az iyiliğe çok mükafat veren)

ALÎ
(İzzet, şeref ve hükümranlik bakımından en yüce, aşkın)

KEBÎR
(Zatının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu)

HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)

MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)

HASÎB
(Kullarının her yaptığını bilen, onları hesaba çeken)

CELÎL
(Azamet sahibi)

KERÎM
(Lütuf ve keremi çok bol ve çok geniş)

RAKÎB
(Büyün varlığı gözetleyip, kontrol eden)

MÜCÎB
(Dualara karşılık veren)

VÂSİ'
(İlmi ve merhameti herşeyi kuşatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve işleri hikmetli olan)

VEDÛD
(Kullarını çok seven, sevilmeye gerçekten layık olan)

MECÎD
(Şanı büyük ve yüksek)

BÂİS
(Ölümden sonra dirilten)

ŞEHÎD
(Bütün zamanlarda ve her yerde, hazır ve nazır)

HAK
(Varlığı hiç değişmeden duran)

VEKÎL
(Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran)

KAVÎ
(Gücü bizzat kendinden olan, kudretli)

METÎN
(Her şeye gücü yeten, güçlü)

VELÎ
(Sevdiği kullarının dostu)

HAMÎD
(Ancak kendisine hamdedilen, övülmeye layık)

MUHSÎ
(Her şeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen)

MÜBDİ'
(İlkin yaratan)

MUÎD
(Tekrar yaratan)

MUHYÎ
(Hayat veren)

MÜMÎT
(Ölümü yaratan)

HAY
(Ebedi hayatta diri)

KAYYÛM
(Her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kainatı idare eden)

VÂCİD
(Dilediğini dilediği zaman bulan, müstağni)

MÂCİD
(Şanı büyük ve yüksek)

VÂHİD
(Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan)

SAMED
(Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği eşsiz kudret)

KÂDİR
(Her şeye gücü yeten, kudretli)

MUKTEDİR
(Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunan)

MUKADDİM
(İstediğini öne alan)

MUAHHİR
(İstediğini geriye bırakan)

EVVEL
(Varlığının başlangıcı olmayan, ilk)

ÂHİR
(Varlığının sonu olmayan, son)

ZÂHİR
(Her şeyde tecelli eden. Tüm yarattıklarında, kendisinden görülebilir izler, işaretler bulunan)

BÂTIN
(Gözle görülemeyen, her şeyde kendinden bir güç bulunan)

VÂLÎ
(Kainata hakim olup onu yöneten)

MÜTEÂLÎ
(İzzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, aşkın)

BERR
(İyilik ve lütfu sonsuz olan)

TEVVÂB
(Kullarını tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden)

MÜNTAKİM
(Suçlulari adaletiyle cezalandıran)

AFÜV
(Hiçbir günah kalmayacak şekilde günahları affeden)

RAÛF
(Çok şefkatli, çok lütufkar)

MÂLİKÜ'L-MÜLK
(Mülkün ebedi sahibi)

ZÜ'L-CELÂLİ ve'l-İKRAM
(Azamet ve kerem sahibi)

MUKSİT
(Adaletle hükmeden)

CÂMİ'
(İstediğini, istediği zaman istediği yerde toplayan)

GANÎ
(Her şeyden müstağni, kendisi dışında her şey O'na muhtaç)

MUGNÎ
(İstediğine zenginlik verip, zengin eden)

MÂNİ'
(Dilemediği bir şeyin gerçeklesmesine müsaade etmeyen, kötü şeylere engel olan)

DÂRR
(Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan)

NÂFİ'
(Hayır ve menfaat veren şeyleri yaratan)

NÛR
(Alemleri nurlandıran, istediği gönüllere ve zihinlere nur yağdıran)


HÂDÎ
(Hidayet veren, istediği kulunu muradına erdiren)

BEDÎ'
(Eşi ve örneği olmayan, sanatkarane şekilde yaratan)

BÂKÎ
(Varlığının sonu olmayan)

VÂRİS
(Varlığı devam eden, servetlerin gerçek sahibi)

REŞÎD
(Bütün işleri ezeli takdirine göre yürütüp, hikmet üzere sonuca ulaştıran)

SABÛR
(Çok sabırlı)


©TRNuke.net
ALLAH'ın (c.c) Güzel İsimleri

VEDA HUTBESİ

» Veda Hutbesi

Veda Hutbesi

Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyor um, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.

MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

ARŞİVLER

Admin Paneli

İSTEK GÖNDER

Şuan GÜLE SEVDAL FM'de

İLAHİLER VE EZGİLER

Dinliyorsunuz

Güle sevdalı Fm

90 TANE HAFIZ DİNLE

FLATCAST TEMALARI

KABE-MEDNE CANLI İZLE

RADYOMUZ

Anket

Deneme yazı
  • Etİketler

    YARDIM ZAMANI

    reklam

    Dost Sİteler

    reklam reklam reklam reklam reklam

    Sitemizin Diger Dilleri


    Güle Sevdali FM - KeRvAnCaN - Flatcast Radyo islami Dini

    Yedi Uzvu Haramdan Koru

    Sayfa Hakkında Acıklama
     

    Yedi Uzvu Haramdan Koru !

     
    Güle Sevdalı FM Dinle

    Yedi Uzvu Haramdan Koru !

     Güle Sevdalı FM
    إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولـئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُولا

    “Şüphesiz ki;kulak,göz ve kalp bunların hepsi yaptığından sorumludur.” İsra 36

              

    Din iki bölümdür;Onlardan birincisi yasaklananlardan kaçınmak,diğeri de emredilenlere itaattir.

    Yasaklananlardan kaçınmak, emredilenleri yapmaktan daha zordur,emredilenleri yapmaya herinsan güç yetirebilse de şehvet ve arzuları terk etmeye ancak sıddıkler güç yetirebilirler.Bundan dolayı peygamberimiz (sav) bu konuda şöyle buyurdu;

    قال النبى(صلى الله عليه و سلم): المهاجر من هجر السوء والمجاهد من جاهد هواه

    “Gerçek muhacir kötülüğü terk edendir,gerçek mücahit de heva ve hevesiyle cihad edendir”

    Sen organlarınla Allah’a isyan ediyorsun halbuki onlar Allah’ın sana vermiş oldukları emanet ve  nimettir. Allah’ın nimetini isyanda kullanman nankörlüktür, Allah’ın emanetine ihanettir.Organların senin tebandır,onları nasıl gözettiğine bir bak!

    قال النبى(صلى الله عليه و سلم): كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته

    “Sizin hepiniz çobansınız ve teb’anızdan da sorumlusunuz”

    Bilki;her uzvun Kıyamet günü apaçık bir dil ile Allahu Teala’ya şahitlik yapacak.

     

    يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُون

    َ

    “O gün dilleri,elleri ve ayakları yapmış olduklarından dolayı aleyhlerine şahitlik edecek.” Nur 24

     Bütün bedenini isyandan koru,özellikle de şu yedi uzvunu,Şüphesiz ki Cehennem’in yedi kapısı vardır.

    لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِّكُلِّ بَابٍ مِّنْهُمْ جُزْءٌ مَّقْسُوم

    Cehennem’in yedi kapısı vardır ,her kapı için ayrılmış bir zümre vardır.” Hicr44

    Cehennem’in yedi kapısı bu uzuvlara göre belirlenir ve ayrılır,bu uzuvlar şunlardır.

    1-Göz      2-Kulak        3-Dil        4-Mide         5-Ferc          6-El          7-Ayak

     

    GÖZ

    Karanlıkta yol bulman ve ihtiyacın olduğunda yardımcı olması,yerlerin ve göklerin yaratılışındaki acaiplikleri görmen ve ibret alman  için yaratılmıştır.Onu namahrem olan şeylere ve resimlere şehvetle bakmaktan , bir müslümana hakaret gözüyle bakmaktan yada bir müslümanın aybına muttali olmaktan koru.

    KULAK

    Fuhş,gıybet,bid’ata kulak vermekten  ve batıla,insanların kötülüklerinin anlatıldığı konuşmalara dalmaktan onları koru. O kulaklar Allah’ın ve Rasulullah’ın zikrini,evliyalarının hikmetini duyman için Alemlerin Rabbı olan Allah’ın yanındaki daimi nimetlere ulaşman için yaratılmışlardır.Onlar ile kötü ve çirkin şeylere kulak verdiğinde senin lehine yaratılmış kulaklar aleyhine dönüşüverir,kurtuluş sebebin olan kulak helak sebebin olur,bu da büyük bir hüsrandır.Zannetme ki günah, yalnızca kötülük söyleyene vardır, dinleyen de söyleyenin günahına ortaktır,o da gıybetçilerden birisidir.

     

    DİL

    Dil senin için ,Allah’ın zikrini çok yapman,Kitabını okuman,insanları Allah’ın yoluna irşat etmen  içinde gizli olan dini ve Dünyevi ihtiyaçlarını açıklaman için yaratılmıştır.Eğer Allah’ın yarattığı gayenin dışında kullanacak olursan Allah’ın nimetine nankörlük etmiş olursun.Allah insanları ancak dillerinin biçtikleri şeyler üzere yüzüstü yere çarpar.

    قال النبى(صلى الله عليه و سلم): ان الرجل ليتكلم بالكلمة ليضحك بها اصحابه فيهوى بها في قعر جهنم سبعين خريفا 

    ”Kişi arkadaşlarını güldürmek maksadı ile konuşursa,o konuşması ile 70 kat Cehennem’in dibine düşer”

    Öyle ise dilini şu yedi şeyden koru;

          1-Yalan   2-Sözünde durmama   3-Gıybet   4-Tartışma,insanlar ile söz münakaşası         5-Lanet etmek  6-Yaratıklara beddua   7-İnsanlarla şaka,alay,dalga geçme.

    MİDE

    Haram ve şüpheli şeyleri yemekten koru.Helal kazanmaya dikkat et,helali bulduğunda da onunla yetin.Karnını tamamen doyurmamaya gayret et,Çünkü karın tokluğu kalbi katılaştırır,zihni bozar,hafızayı zayıflatır,ilim öğrenme ve ibadetlerde organlara ağırlık verir, şehveti artırır,Şeytan’ın askerlerini kuvvetlendirir.Helal ile karın tokluğu her türlü kötülüğün başlangıcı olduğu halde,haram ile doyurmak nasıl olur?

    FERC

    Allah’ın haram kıldıklarının tamamından onu koru ve Allah’ın buyurduğu gibi ol.

    وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ  إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ

    “Ve onlar ki iffetlerini korurlar,ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri)hariç (bunlarla ilişkiden dolayı) kınanamış değillerdir“Mü’minun 5-6

    Ferci korumaya ancak gözü,bakışı,kalbi,düşünceyi,mideyi haram ve şüpheli şeylerden korumakla ulaşabilirsin.Bütün bunlar şehveti eken tohumlardır.

    EL

    Müslüman birine vurmaktan ve haram mal elde etmekten Allah’ın yaratıklarından birine eza etmekten ,emanet edilmiş bir şeye ihanet etmekten ,konuşulması caiz olmayan bir şeyi yazmaktan onları koru.

    Şüphesiz ki kalem iki dilden biridir.Kalemi de dilini koruman gereken şeylerden koru.

     

    AYAKLAR

    Harama yürümekten onları koru.Senin organların ile  hareketin de sukunetin de Allah’ın nimetlerinden bir nimettir.Onları asla Allah’a isyan konusunda hareket ettirme! Onları Allah’a itaatte kullan Eğer eksik yaparsan onun vebali,çaba gösterirsen meyvesi sana döner. Allah senden ve senin amelinden müsta’nidir.

     

    كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ

    “Her nefis kazandığına karşılık bir rehindir” Müddessir 38

     
     
    Ana SayfaForumTüm Kodlarımız Facebook Facebook Facebook Sayfamız İletişim Yardım & Destek


    Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
    Ücretsiz kaydol